“Sağlık Kenti Samsun’un İlçelerinde Neden Devlet Hastanesi Yok”

6. Bölge Samsun Eczacı Odası Başkanı Onur Ferhat Karacan, “Sağlık kenti Samsun’un merkez ilçelerinde neden devlet hastanesi yok?” sorusunu gündeme taşıdı.

 

 

‘Sağlık kenti’ sıfatı  taşıyan Samsun’un bazı ilçelerinde halen daha devlet hastanesi bulunmamasını gündeme getirdi.

 

6. Bölge Samsun Eczacı Odası Başkanı Onur Ferhat Karacan, özellikle Samsun’un en çok gelişmekte olan üç büyük ilçesinde Atakum, Canik ve Tekkeköy ilçelerinde devlet hastanesi olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu söyledi.

 

Karacan, “  Büyükşehir Samsun’un Canik, Atakum ve Tekkeköy ilçelerinde neden devlet hastanesi yok? Canik’te, Atakum ve Tekkeköy’de oturan vatandaş muayene olabilmek için neden şehir merkezine gelmek zorunda bırakılıyor. Bunlar Türkiye’nin birçok şehrinden nüfusça büyük olan ilçeler ve devlet hastaneleri yok. Burada yer alan özel hastanelerin tekeline terk edilmiş bir görüntüleri var. Neden bu ilçelerde devlet hastanesi yapılma gereği duyulmuyor? Bunun sorgulanması gerek.” dedi.

 

 “FİYAT POLİTİKASINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMALI”

 

Türkiye’de ilaç sahtekarlığının nasıl büyük bir kabusa dönüştüğünü de anlatan Karacan; “   Sağlık konusunda son yıllarda iki yerde sıkıntı yaşanmaya başladı. Sağlıkta ilaç harcamalarının bütçede kara delik olarak görülmesi yanlışına düşen siyasi erk yurt dışından gelecek ilaçların fiyatını SGK tarafından belirlemeye çalışıyor. Yani fiyatı ilacı üreten değil alan müşteri belirlemeye çalışıyor. Bu durumda da yeni kanser ilaçları gibi çok pahalı olan ilaçlar ülkemize giremiyor. Çünkü ilaç firmaları Türkiye’nin belirlediği fiyatlar ile yeni kanser ilaçlarını satmak istemez. Bu durumda pahalı ve Türkiye’de bulunamayan bulunsa da çok pahalıya mal olacak ilaçların sahteleri yapılarak kolayca pazarlanabiliyor. Diğer sıkıntı da fiyatı düşük olan ilaçlarda. Fiyatı ucuz ilaçta ekonomisi kurtarmadığı için firmalar bu ürünü getirmemeye başladı. Bu da ham madde üretiminde sıkıntı yarattı. Biz fiyatı düşük ürünleri temin etmekte güçlük çekiyoruz. Devletin fiyat politikasında bir değişiklik yapması gerekiyor. Fiyatlar üzerinde baskı oluşturulduğu zaman o işi kara borsaya iter hale getiriyorsunuz. Yasal yollarla temin edemez hale geliyorsunuz.” dedi.

 

“İLAÇ TAKİP SİSTEMİYLE GURUR DUYUYORUM”

 

İlaca yapılan fiyat baskısı nedeniyle ilaç sektörünün kara borsaya gittiğini, sahte ilaç üretimlerinin arttığını ifade eden Onur Karacan, “ Fiyat baskısı olduğu için ülkemize yeni üretilmiş ilaçlar girmiyor. Bu da kanser ilaçlarının kolay bulunamamasına yol açıyor. Halk mağdur oluyor. Sahtekarlar nişastadan ilaç yaparak hastaların hayatlarıyla oynuyor. Ama bu sahte ilaçlar asla eczanelere giremez. Bunlar karaborsada satılıyor. Eczaneye girememe nedeni de  ilaç takip sistemi. 2011 yılında hayata girdi. Her ilaca farklı bir numara verilmesi sistemi Türkiye de mevcut bu durumla gurur duyuyorum.   Ancak birileri bu işi yapıyor. Sahte ilaçlarla insanlar ölüme sürükleniyor. İlaç sektörü üzerindeki fiyat baskısı kaldırılmalıdır. Böylece halk mağdur edilmez, eczacı zor duruma düşürülmez” şeklinde konuştu.

 

 “REÇETESİZ İLAÇ SATIMINDA ECZACIYA YETKİ VERİLMELİ”

 

 Onur Ferhat Karacan, “Eczanelerde reçetesiz olarak ilaç satmak sorunlu bir konudur. Bununla ilgili kapsamlı çalışma yapılması lazım. İlaç eğitimi alan tek meslek eczacılıktır. 11 bin tane ilaç türü var. Bunu sizde seçebilirsiniz. Reçetesiz satılacak ve reçetesiz satılmayacak ilaç grupları olarak sınıflandırma, düzenleme yapılmalı. Bu çalışmayı sağlık bakanlığının bir an önce yapması gerekir. Halkın mağdur edilmemesi gerekir. Vatandaşında eczacının da mağdur edilmemesi gerekir. Eczacıya yetki verilmesi, eczacının inisiyatifini kullanılması noktasında düzenleme yapılmasının gerekliliğini vurgulayan Karacan, bu konuyla ilgili resmi bir sistemin kurulup, ilaçların sınıflara ayrılarak satılmasının, halkın mağdur edilmemesi gerektiğini’ sözlerine ekledi.kaynak haberexen