Aile işletmeleri konusunda uzman Dr. İlhami Fındıkçı, sorunların iyi yönetilebilmesi için, ailenin bağlayıcı bir kültürünün ve aile içerisinde bağlayıcı bir liderin olması gerektiğini söylüyor. Fındıkçı'ya göre bu iki güç bir araya gelirse sorunlar azalır.
Türkiye’deki KOBİ sayısı ile ilgili farklı veriler olmakla birlikte Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın rakamlarına göre ülkemizde 2,5 milyonun üzerinde KOBİ bulunuyor.
Bunların ortak özelliği, cirolarının 40 milyon TL’nin altında, çalıştırdıkları kişi sayısının 250’nin altında olması. Küçük ve orta boy işletmelerin hemen hemen tamamının aile şirketi karakterli olduğunu biliyoruz nitekim bu işletmelerin hemen tamamının kurucularının aile üyesi olduğu ve hisselerinin aile üyelerine ait olduğunu biliyoruz. KOBİ’ler çok önemli. Çünkü ülkemizdeki istihdamın yaklaşık yüzde 80’ini KOBİ’ler sağlıyor.
Aile işletmeleri uzmanı Dr. İlhami Fındıkçı, sorunsuz işletmenin olmayacağını ancak sorunların çözümlenmesinin, daha doğrusu sorunların iyi yönetilebilmesi gerektiğinin altını çiziyor. “Bu da iki temel güç gerektiriyor. Biri ailenin bağlayıcı bir kültürü olması şart. Diğeri ailenin bağlayıcı bir liderinin olması şart. Bu iki güç bir araya geldiğinde sorunlar azalır" diyen Fındıkçı, sorularımızı şöyle yanıtladı:
KOBİ’lerin kurucu ailelerinin iş yaşamlarında en çok karşılaştığı sorunlar hangileri?
Kurucu aile şirketlerinin temel sorunları arasında kurumsallaşma, liderlik mücadelesi, işletmeden sağlanacak maddi kazançlar, iş bölümü ve sorumluluk alanları, aile içi geçimsizlikler, yeni kuşağın işe dâhil olması, ailenin genişlemesi, geniş ailenin bağlarının zayıflaması ve çekirdek ailelerin öne çıkması, çalışmayan aile üyelerinin işe karışmaları gibi sorunlar öncelikle sayılabilir.
İstanbul’da veya Anadolu’nun farklı kentlerinde veya bölgelerinde ne tür sorunlar karşımıza çıkıyor?
Aile şirketlerine yönelik 23 yıllık danışmanlık deneyimlerimiz ülke ve coğrafi bölgelere göre yaşanan sorunların farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor. Esasen sorunlar yine aile kökenli ama sorun alanları ve yaşanan
süreçler, ailelerin hâkim kültürlerinden etkileniyor.
Örneğin Orta Anadolu'da aile şirketlerinin daha oturmuş, gelecek odaklı yapılanma peşinde oldukları ve özellikle yeni kuşakları yetiştirme isteklerinin önde olduğunu görüyoruz. Doğu ve Güneydoğu'da aile kültürünün, geleneksel bağların daha baskın olduğunu, işletmenin bu geleneksel bağlara göre yönetildiğini hatta kurumsallaşmanın da bu geleneksel kültüre göre yapılmasının arzu edildiğini görebiliyoruz.
http://www.ekonomist.com.tr/aile-isletmelerinde-kultur-ve-lider-sart-haberler/7388.aspx
Yorumlar